20 Mart 2014 Perşembe

Bisiklet Sürerken Dikkat Edelim Vol 2 – Hız Limitleri

Türk insanının problemlerini tek bir ana başlık altında toplayacak olsak şüphesiz ki “emeklemeden yürümeye çalışmak” olacaktır. Yani millet olarak böyleyiz. Kültürel kodumuzda var bi “ben her şeyi bilirim” edası, bi “bana bi şey olmaz, hallederiz” edası. Ama işte o işler maalesef öyle olmuyor.



İlk yazıdan beri tekrarladığım şey, şu an için bisikletimin olmadığıdır. Yani bu blogu bisikleti alıp deneme yanılma yöntemiyle tecrübeler edinip, bu tecrübeleri paylaşma platformu olarak da kullanabilirdim ama başta bahsettiğim Türk insanının temel hatasına düşmek gibi bir niyetim yok. Önce araştırmamı yapacağım, sonra bisikletimi alıp sürüşe başlayacağım. Yani emekleyeceğim önce, sonra yürüyeceğim.



Bisiklet, hem motorsuz bir taşıt olması hem de ehliyet gerektirmemesi göz önüne alındığında aslında çok da ciddiye alınmayan ve tehlike arz etmeyeceği düşünülen bir araç. Belki de bu sebeple, bisiklete ilgisi olanları bırakın, yıllardır bisiklet kullanıcısı olanlar bile yasal kuralları bilmeden gönüllerinin keyfine göre, rüzgarın onları götürdüğü yere göre çevirip duruyor pedalları.



Tamam ülkemizde bisiklete gereken önem verilmiyor olabilir. Bisikleti bir çocukluk oyuncağı olarak görenlerin sayısı bir nefeste hepimizi süpürebilir belki ama, en azından biz bu noktada daha bilinçli bir tavır sergilemeliyiz diye düşünüyorum. Bir sonraki yazıda daha da ayrıntılı şekilde anlatacağım ama, hazır erişmişken hemen bilgisini vermek istediğim bir konu var, o da hız limitleri. Bu limitler yerleşim yeri içerisi, şehirlerarası çift yönlü karayolları, bölünmüş yollar ve otoyollar olarak dört bölüme ayrılmış durumda. Aslına bakarsanız otoyollara girmemizin yasal olarak yasak olduğu göz önüne alınırsa, dört değil üç de diyebiliriz. Diğerleri içinse limitler şu şekilde:

Yerleşim yeri içerisi: 30km/s
Şehirlerarası Çift Yönlü Karayolları: 45km/s 
Bölünmüş yollar: 45km/s

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder