20 Mart 2014 Perşembe

Bisiklet Sürerken Dikkat Edelim Vol 3 – Yasal Düzenlemeler

Evet, emeklemeden yürümemek felsefemize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bir önceki yazıda da söylediğim gibi, ülkemizde bisiklete gereken önem verilmemektedir, doğru. Fakat yine de bu uyulması gereken yasal düzenlemelerin de bulunmadığı anlamına gelmiyor. Sonuçta başta kendimizin, ikincil olarak da yoldaki diğer sürücü ya da yayaların sorumluluğunu iki tekerimizin üzerinde taşıyoruz. E biraz konuya hakim olmak şart.



Aşağıda aktaracağım maddelerin tümü “T.C. Karayolları Trafik Kanunu 2918 Sayılı Bisikletle İlgili Maddeler” başlığı altında geçmektedir. Bunu bi belirteyim.

Şimdiiii, öncelikle bisikletin de bir “taşıt” olduğunu kabul ederek işe başlamamız gerekiyor. Keza  “Madde 3 c (10) Bendi: Bisiklet motorsuz bir taşıttır” diyor, daha ne desin? Her ne kadar aynı kanunun 37. maddesi “Sürücü için ehliyet ve taşıt için plaka gerekmez” demiş olsa da, bu bisikleti hafife almamızı, ona bir çocuk oyuncağı muamelesi yapmamızı gerektirmez. Tamam ehliyetimiz ya da plakamız yok, ama bu bir sorumluluğumuzun olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Başta saygıdan, ikincil olarak da bir kazaya mahal vermemek açısından otomobil sürücülerine, yayalara ya da bizim gibi diğer bisiklet sürücülerine karşı hak ihlali oluşturacak bir davranışta bulunmamamız çok önemli. Zaten bunu 46. maddedeki  “Karayolunda en sağ şeridi kullanır ve diğer taşıtlar ile aynı sorumlulukla hareket eder.” ifadesinden de anlamamız gerekir.



Bir diğer önemli kural, madde 66’da bahsedilen “Bisiklet yolu olan yerlerde karayolunda sürülemez” maddesi. Yani yolun yanında size özel ayrılmış bir sürüş alanı varsa, ne demeye arabaların arasında dolanıyorsun ey bisikletçi demektedir bu madde bize, ki haklıdır da. Otomobil olmaya özenmeyin, bakın, size özel bir yol ayırmışlar yan tarafa, e oradan sürün efendim.

Sonracığıma diyelim ki arkadaşlarla toplandınız, dediniz ki hadi şuraya kadar gidelim beraber, hem sohbet ede ede gideceğimiz için yol da hızlı geçer falan… Aman diyim. Zira 66a maddesi diyor ki “karayolunda ikiden fazla bisiklet yan yana sürülemez.” Yani yola iki ve katları sayıda kişiyle çıkmanız en mantıklısı olacaktır. Zira tek sayılı bir grupla yola çıkarsanız, içinizden birisi yalnız kalır.



Bir de akrobatlar var tabi aramızda. İllaki vardır. İki elini de bırakıp “bakın bakın, hooop” diye gidenler, zaman zaman da düşenler. Oysa 66b maddesi, “İşaret verme dışında, çift elle sürülmesi ve genel kurallara uyulması zorunludur” diyor. Akrobasiye gerek yok, sen yoluna bak diyor.

Sonra, “yük ve eşya taşınmaz” maddesi var. Ama sanırım bu madde ne bileyim yanında olası bir bozukluğu gidermek için taşıyacağınız aletleri ya da suyunuzu mataranızı kapsamıyor olsa gerek. Maddenin seslendiği kişi direkt olarak resimdeki amca bence.




Son olarak ise, aslında pek de tasvip etmediğim “karayollarında bisiklet sürmek için 11 yaşını bitirmiş olmak yeterlidir” maddesi… Yani karayolu elbette çok geniş bir tabir ama yine de 11 yaş çok küçük göründü gözüme. Bilemiyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder